• Ey gönül esbaba bakma, hâlik-ül esbaba bak

Ey gönül esbaba bakma, hâlik-ül esbaba bak
Fâtih-ül ebvab hak'tır, sen heman ol baba bak

Gördüğün cuş ü huruşu sanma tab'-i kâinat
Bâtını izhar için devvar olan dolâba bak

Zâhir ü bâtın bütün hayy'dan gelir Hu'ya gider
Katre katre cem' olup cuş eyleyen seylâba bak

Katreler surette aynı olsa da mahiyyeten
Aynıdır yek digerin, vahdet gözüyle âba bak

Gerçi sırr-ı vahdette bu eşya' bir has ü hâşaktır
Âba bakma sen azizim, sırr için icaba bak

Bahr i vahdette bu eşya' bir has ü hâşaktır
Kudret-i aşkıyla anı döndüren girdaba bak

Ya'ni kim atf-ı nigâh eyle vücud-i Akde'e
Başka mânayı bırak ta ma'ni-i elbaba bak

Gördüğün cümle avalim ma'kes-i didardır
Bunların sırrında muzmer nükte vü işraba bak

Matlab-ı esmâdır eşya', her bir esmâ Rabb-i hass
Bu taayyüngâh içinde merci-ül erbaba bak

Zât-i ekmel vahdetin ayinesidir ârife
Bu semâ-yi marifetle ol güzel mehtaba bak

Kaâbe kavseyn'dir o yârin kaşları âşıklara
Beyt-i ma'mur-i Huda'da ol yüce mihraba bak

Her sözü ayn-i hakikattir o Zât-i ekmel'in
Bahr-i savt ü harf içinde, ol dürr-i nâyaba bak

Kendini görmek dilersen KENZİYÂ agâh olup
Aşk ile bidar olan bir dide-i bihaba bak

Tâb ü kuvvet, şekl ü suret âlet ü esbabtır
Ey gönül esbaba bakma, hâlik-ül esbaba bak

 

<< Bir Önceki Bölüme Dön  | Başa Dön  | Bir Sonraki Bölüme Geç >>