• Azameti Sonsuz Olandır


Allah zatı ve sıfâtıyla kul idrakine sığmayan bir bütündür. Bu durumu şöyle bir örnekle anlatabiliriz:

Bir kaynak ve o kaynaktan çıkan suyun durumunu düşünelim. Bu su, yolu boyunca ne kadar dallanır ve nerelerden geçerse geçsin, kaynağıyla birlikte bir bütün teşkil eder. Yol boyunca çay, dere ve nehir olarak akarken değişik isimler almış olması bu bütünlüğü bozmaz.

Nasıl derelerin isimlerinin değişik olması onların kaynaklarının farklı olduğu anlamına gelmezse, kâinattaki mevcudatın değişik isimler almış olması da onların kaynağının ayrı olduğunu göstermez. Burayı çok iyi anlamak gerekir. Çünkü Allah ve kâinatın durumu da böyledir.

Kâinatın büyüklüğü dikkate alındığında, Allah'ın: Allah sizi kendinden hazer ettirir ” <3-28> yani “Zatını düşünmekten men eder” demesinin hikmeti anlaşılır. Bu büyüklüğün idrak edilebilmesi mümkün değildir. İnsan kendini zorlamaya kalkarsa aklını oynatabilir. Ziya Paşa bunu anlatabilmek için:

“İdrak-i ma'âli bu küçük akla gerekmez
Zirâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez”

demiştir.

Hal böyle olduğuna göre “Azamet-i İlâhi sonsuzdur” deyip, onu orada bırakmak ve dikkati kâinatın özeti olarak yaratılmış olan insana çevirerek, herşeyi onda aramak lazımdır.

Allah, azametinin sonsuzluğunu bildiği için, Peygamberimiz'in miracında bu sonsuzluğa bir hudut çekmek zorunluğunu hissetmiş ve onu “ Dur ya Muhammed ” diyerek durdurmuştur. İleriki bahislerde bu konuya da geniş olarak yer verilecektir.

 

<< Bir Önceki Bölüme Dön  | Başa Dön  | Bir Sonraki Bölüme Geç >>